Yeni Üyelik Haber bülteni üyeliği
|
Birkaç koldan birden başlayan Alman saldırısına karşı koyamayarak dağılan Yugoslavya ordusu iki hafta içinde teslim oldu.Atina'ya kaçmak zorunda kalan kral II. Petar ve bakanları daha sonra Londra'ya geçerek bir sürgün hükümeti oluşturdu.Bu arada askeri yenilgiyi izleyen düzenlemelerle Yugoslavya birkaç parçaya bölündü.Slovenya'nın büyük bölümü doğrudan Almanya'ya bağlandı.İtalya daha önce hak iddia ettiği Slovenya'nın güneyi ile Dalmaçya'nın önemli bir bölümünü aldı.Karadağ'ı işgal eden İtalyan birlikleri göstermelik bir meclisle bağımsızlık ilan etti.Arnavutların çoğunlukta olduğu Kosova gibi Yugoslavya toprakları gene İtalyan nüfuzu altındaki Arnavutluk'a verildi.Vojvodina'nın büyük bölümü Macarlarca ilhak edilirken,Banat doğrudan Alman yönetimine girdi.Sınırları iyice daralan Sırbistan'da kukla bir rejim başa geçirildi.Sırbistan ve Makedonya'nın geri kalan kesimiBulgaristan'a bırakıldı.Bosna-Hersek'in bağlandığı Hırvatistan'da ise Ustasa önderi Ante Pavelic'in yönetiminde faşist bir rejim kuruldu. Faşist Hırvat rejimi elindeki topraklarda Nazi uygulamalarını bile aşan acımasız bir soykırım harekatına girişti.Yahudi ve Çingene azınlıklarla birlikte Sırpların büyük bir bölümü ortadan kaldırıldı.Sırpların önemli bir bölümü de Katolikliği benimsemeye zorlandı.Ustasa çeteleri Katolik din adamlarıylabirlikte kırsal kesimde terör estirmeye başladı. Yugoslavya ordusundan artakalan bazı birlikler, bozgundan hemen sonra Albay Dra?a Mihailovi? 'in önderliğinde Çetnikler olarak bilinen çeteleri kurdular.Karadağ'da kukla hükümetin ilanıyla birlikte yerel ayaklanmalar başldı.İşgale karşı bir başka direniş odağı da Josip Broz Tito yönetimindekiYugoslavya Komünist Partisi 'nin Temmuz 1941'de başlattığı silahlı ayaklanmayla ortaya çıktı.Partizanlar olarak anılan komünist gerillalar Eylül1941'de U?ice kentini ele geçirdikten sonra Sırbistan ve Bosna'nın bazı yörelerini içine alan bir sovyet cumhuriyeti oluşturdular.Bütün ülkeyi Büyük Sırbistan çevresinde yeniden birleştirme hedefini güden Çetniklerin izlediği strateji Müttefiklerin bölgede başlatacağı bir harekatı temel alıyordu.Federal bir cumhuriyet programıyla ortaya çıkan Partizanlar ise direnişi bütün ülkeye yayacak bir stratejiyi öngörüyordu.Bu nedenle Mihverkuvvetlerinin direniş hareketini ezmek için Ekim 1941'de başlattığı saldırı karşısında eşgüdüm sağlanamadığı gibi, Çetnikler ve Partizanlar arasında sert ve kanlı bir çatışma kaçınılmaz hale geldi.
Bağımsızlık mücadelesi ve Partizanların zaferiMihver saldırısı üzerine Bosna'ya çekilerek İşçi tugayları 'na dayalı yeni bir savaş taktiğini seçen Partizanlar, İtalyan, Alman, Ustasa ve Çetnikbirliklerinin Mart 1942'de giriştiği harekattan sonra Bosna'nın kuzey-batı kesimini üs edindi.Tito'nun Kasım 1942'de topladığı Yugoslavya Antifaşist Ulusal Kurtuluş Konseyi (AVNOJ) direniş harekatının bütün Yugoslav halklarını birleştirecek bir siyasal programa kavuşmasını sağladı. Müttefiklerin Balkanlar'a çıkarma yapmasından önce Yugoslavya'daki Partizan hareketini boğmak isteyen Almanlar, 1942-1943 kışında toptan imhayı hedef alan yeni bir harekat düzenlediler.Öncelikle Çetnikleri saf dışı ederek konumlarını sağlamlaştıran Partizan kuvvetleri, ardından Alman kuşatmasını yararak Karadağ'ın Durmitor bölgesine geçtiler.Mayıs 1943'te bu bçlgeye yönelik ikinci Alman kuşatma harekatı da boşa çıktı.Üstün Alman birlikleriyle şiddetli çarpışmalardan sonra sarp bir geçidi aşan Partizan kuvvetleri sonunda Bosna'nın orta kesimine ulaşmayı başardı.Yugoslavya'nın bağımsızlık mücadelesinde bir dönüm noktası sayılan bu zafer, aynı zamanda Partizan hareketine Müttefiklerin siyasi ve askeri desteğini sağladı.İtalya'nın Müttefiklere teslim olmasından sonra Partizanların denetimine giren geniş kıyı şeridi, silah ve askeri gereç almak için önemli bir kapı durumuna geldi.Bu arada Kasım 1943'te ikinci toplantısını yapan AVNOJ, bir geçici hükümet oluşturduğunu ilan etti. Mayıs 1944'te Tito'nun karargahına yönelik son Alman saldırısını da atlatan Partizanlar, sonraki aylarda işgal kuvvetlerini Sırbistan'a doğru geriletmeye başladı.Aynı sıralarda bozgun içindeki Alman ordularını izleyen Sovyet Kızıl Ordusu Romanya ve Bulgaristan sınırlarına dayanmış bulunuyordu.Daha önce bağımsız bir çizgide direttiği için Stalin'in tepkisini çekmiş olmakla birlikte Moskova'ya giderek Sovyet ileri harekatıyla belirli bir eşgüdümü sağlayan Tito, bir yandan da Londra'daki sürgün hükümetiyle görüşmelere oturdu.Tito'ya önemli bir siyasi ağırlık kazandıran görüşmeler sonunda kurtarılmış bölgelerde kurulan ulusal kurtuluş komiteleri geçici yönetim organları olarak kabul edildi.Çetniklerle iç savaş biçimini alan Sırbistan'daki Partizan ilerleyişi, Alman ordularının geri çekildiği sonbahara doğru büyük ölçüde başarıya ulaştı.Partizan kuvvetleri ile Sovyetbirliklerinin ortak harekatıyla Ekim 1944'te Belgrad ele geçirildi.Sürgün hükümetinin başbakanı Ivan Subasic'in Belgrad'a dönmesinden sonra koalisyon niteliğinde bir geçici hükümet oluşturuldu.Bütün Yugoslav toprakları Partizanların denetimine girerken , son Çetnik kalıntıları da temizlendi. Kasım 1945'teki seçimlerde, komünistlerin önderliğindeki Halk Cephesi'nin kazandığı büyük zaferin ardından, 2 Aralık 1945'te Yugoslavya Federal Demokratik Cumhuriyeti'nin kurulduğu ilan edildi, böylece kâğıt üstünde de olsa devam eden monarşi resmen sona erdi.Ocak 1946'da federal bir cumhuriyet yapısını öngören yeni ayanyasa yürürlüğe kondu.
|
|
Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa |
Gizlilik Sözleşmesi |
Üye Girişi